YILMAZLAR

19.yüzyılın sonlarında köyümüzün meskene açılması sonucunda Tekke'den gelen Yılmazlar Koçaklarla akrabadırlar. Eski yıllardan beri hayvancılık ve çiftçilikle geçinen  bir sülale iken  son yıllarda hayvancılık ve ticarette de başarılı olmuşlardır.

Yılmazlar iki büyük aileden ibaret olup çoğunluğu Turhal ve İstanbul'da olmak üzere yurt içi ve yurt dışında bir çok meslek dalında insan yetiştirmişlerdir.

Yılmazlardan ilk emekli işçi ali Yılmaz, ilk lise mezunu Aziz Yılmaz, ilk memur Mustafa Yılmaz(Halimoğlu), ilk yükseköğretim mezunu Süleyman Yılmaz'dır. Bugün itibariyle orta ve yüksek öğretimde çok sayıda genç okumaktadır.

Yılmazlardan merhum Halim Çavuş, ikinci dünya savaşı dönemindeki muhtarlığındaki hizmetleri, bilge kişiliği, sözü geçen ve misafirperver kişiliği ile hatırlanır.

Merhum Süleyman (Çolak) Dede, köyümüzün çok uzun yıllar sığır çobanlığını yapmış, dağını taşını karış karış bilen, sesinin güzelliğinin yanı sıra otantik özelikleri bulunan rahmetlinin hayatı filmlere konu olacak niteliktedir.

Merhum Hafız (Topal) Ahmet Dede ise, hayatının tamamına yakınını ev, cami ve tarla arasında geçirmiştir. Yıllar önce işlettiği dükkanına gelen çocuklara tosunum diye hitap etmesi akılda kalan özelliklerindendir.