Gacırdak: Adını çıkardağı sesten alan bir oyun aracı. Bazı gençlerin bilmediği veya bilse de şenliklerin düzenlenmesiyle birlikte öğrendiği “Gacırdak” bir nevi eğlence aracı. Kalın bir kazık üzerine geçirilmiş bir ağacın her iki tarafına dengeli olarak binen kişilerce dönerek kısa süreli heyecan yaşamasına yarayan, her yaş grubuna uygun,. rekabete dayalı olmayan , eğlence amaçlı oyun aracıdır.

Çelik Oyunu: Her yörede bu oyun çelik çomak biçiminde adlandırılsa da köyümüzdeki örneğini başka yerlerde görmüş değiliz. Bir metrelik kazık üzerine konan çeliğin bir sopayla uzaklaştırılması ve yere düşmeden rakip takım tarafından tutulması veya dokunulmasıyla el değiştiren bir oyundur. İki takım halinde oynanması, özellikle sayı saymayı ve hesap yapmayı da ihtiva eden rekabete dayalı bir oyundur. Ayrıntılı kuralları vardır. Bu oyunda Batı ülkelerindeki kriket oyununun bazı özelliklerini taşımaktadır.

Malliç Oyunu: Bu oyun bir metrelik değneklerle , en az 4 kişiyle oynanır. Belli bir noktadan atılan sopanın ebeye ait sopayı yerinden uzaklaştırıken ebe tarafından sopa düzeltilene kadar kendi sopasına yeniden sahip olması ve yakalamandan tekrar kaleye geçebilmesi ile oyun devam eder. Ebeye yakalanan ebe olur. Bunda hızlı ve kıvrak hareket etme rakibine yakalanmamak esastır. Geleneksel Türk sporlarından Cirit oyununun atsız oynanan biçimi denebilir.

Esir Oyunu: En az beşer kişilik takım halinde oynanan, mücadele, kıvraklık ve hızlı koşmayı gerektiren, rekabete dayalı bir oyundur. Yaklaşık 50-60 metre mesafedeki kaleler arasında oynanır.

Somak Oyunu: Birer metrelik sopalarla, küçük oval topaça benzer  bir ağaç parçasının tencere derinliğinde bir çukura girdirilmesi veya uzaklaştırılmasına göre oynanır. Çok ayrıntılı kuralları vardır. En az 3 kişiyle oynanır. Bir kişinin ebe olmasıyla başlar. Ebe seçimi de tamamen kurallarla belirlenir. Bu oyun  kısmen çim hokeyinin  özelliklerini taşıyor.

Güvercin Taklası: Dörder kişilik iki takım halinde oynanan oyunda sportif beceri gelişiminin sağlanması amaçlanır. Bir grup içindeki  4 kişiden kisi aayaküstü arka arkaya durur.. Onların bacak kısımlarına da eğilerek diğer iki kişi durur. İkinci grup ise sırayla eğik duranların sırtından takla atarak atlar. Takla atmaya çalışanlardan  biri atlayıp yere düşerse veya eli yere değerse atlama sırası ikinci grubun olur. Yarışma amacı olsa da eğlenceye dönük tarafı da vardır.

Yukarıda bahsettiğimiz tüm oyunlar genellikle erkekler tarafından oynanan oyunlardı. Bu oyunların çoğu ilkokul bahçesinde, mahallelerde, köy meydanında uygun yer ve ortamlarda oynanırdı. Çobanlar ise yayla veya meralarda oynardı. Günümüzde futbol bu oyunların hepsini yok etti. Yaşları 35’ten küçük olanlar bu oyunları ya hiç oynamadılar veya sadece duymuş olabilirler.

Beştaş, taş-kale, çizgi, elim sende, yumulmaç (saklambaç) gibi oyunlar hem kızların, hem de erkelerin karışık olarak da oynayabildikleri oyunlardan bazılarıdır.

 Muhittin Gümüş